Ben bir Yakup idim kendi halimde Mevla’mın adı vardır dilimde
Aldırdım Yusuf’u Kenan ilinde ağlar Yakub ağlar Yusuf’um deyu
Yusuf’u hocada okumaz oldu anın bülbül dili şakımaz oldu
Alnındaki nuru parlamaz oldu ağlar Yakub ağlar Yusuf’um deyu
Akardı Yakub’un gözünün yaşı ah ettikçe eritir dağ ile taşı
Yusuf’u kuyuya attı kardaşı ağlar Yakub ağlar Yusuf’um deyu
Attılar kuyuya ölüm kastına Cebrail yetişti Rabbin dostuna
İhlâs ile çıktı suyun üzerine ağlar Yakub ağlar Yusuf’um deyu
Bir dertli bulsam da derdime yansam yandım hasretine bağrım dağlasam
Yusuf’un cemalin tekrar görsem ağlar Yakub ağlar Yusuf’um deyu
Bezirgân geçip giderken yolunda Yusuf’u bulup çıkardı kuyudan
Yusuf sonrasında oldu Mısır’a sultan ağlar Yakub ağlar Yusuf’um deyu
Yusuf’un gömleğin al kan ettiler kurtlar yedi diye bühtan ettiler
Yusuf’u götürüp bilmiyorum nettiler ağlar Yakub ağlar Yusuf’um deyu
Kenan’ın kurtları toplanıp geldi biz yemedik diye içtiler andı
Yakub’un feryadı Arşa dayandı ağlar Yakub ağlar Yusuf’um deyu
Bu Yazıya Tepkin Ne Oldu ?